Hem dinlendirici hem de keyifli bir 10 günün sonunda kalbimiz Orhaniye'de kalmış olarak geri döndük. Öncelikle tatilimizin en iyi şekilde geçmesi için çabalayan Erkun Bey, ailesi ve ekibine çok teşekkür ediyoruz.
Kaptanköy Motel; açık ara farkla koydaki en yeşil otel diyebilirim. Tüm bahçe incir, dut, yeşil limon, nar ağaçlarıyla bezeli. Özellikle odamızın önündeki asırlık dut ağacına aşık olduk. Çocukların Oynayabileceği geniş bir alan ve kum havuzu mevcut. 2 yaşındaki oğlumuzu başka bir yerde kolay kolay zaptedemezdik :)
Buraya gelirken Kaptanköy'ün tam anlamıyla bir motel olduğunu bilerek gelmenizi öneririm. 5 yıldızlı oteldeki kadar geniş imkanlar ve lüks bulamayacaksınız. Odalar pek büyük değil ama temiz ve banyolar tamamen yenilenmiş. Amacınız denize girmek, güzel bir aile tatili geçirmek ve yeşiller içerisinde kafa dinlemekse o zaman burası biçilmiş kaftan. Ayrıca her ne sıkıntınız varsa Erkun bey ve ekibi düzeltmek ve sizi memnun etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sağolsunlar bizim bitmek tükenmek bilmeyen her isteğimize koştular.
Yemekler doyurucu. Çok fazla çeşit yok ama her akşam lezzetli bir sıcak ve 7- 8 çeşit meze bulunuyor. Mutlaka çorba bulabiliyorsunuz. 3-4 günde bir balık ızgara yapılıyor. En güzel kısmı; ızgara hemen bahçede yapıldığı için gözünüzün önünde oluyor, bekletilmemiş oluyor, ne yediğinizi biliyorsunuz ve soğumadan yiyebiliyorsunuz. Tabii otelde yoğunluk olduğunda ızgara sırası bekleyebilirsiniz biraz :)
Koydaki diğer oteller gibi Kaptanköy de aynı zamanda restoran olarak servis yapabiliyor. Mutfağı hep açık. Servis gayet hızlı ve yemekler lezzetli. Fiyatlar için ortalamanın biraz üzeri diyebilirim. Fakat bölgedeki diğer otel ve restoranlara kıyasla daha uygun. Buradaki sorun, arabanız yoksa sadece markete kadar yürüyebilirsiniz. Kapalı bir koy olduğu için çok fazla seçeneğiniz bulunmuyor.
Etrafta gezmek için de pek bir yer yok. Kız kumu çok yakın yürüyerek 5-10 dk'da varılabiliyor. Arabayla gelinirse çevre koylara gitmek daha eğlenceli olabilir. Bizim pek ihtiyacımız olmadı zaten vaktimizi denizde geçirmek istiyorduk.
Denizi taşlık bu sebeple lastik ayakkabıya ihtiyaç duyuluyor mutlaka ama çok berrak. Deniz gözlüğünüz varsa kıyıda birçok küçük balık görmek mümkün hatta. Orhaniye'de her zaman hoş bir meltem bulunuyor. Eylül'e özel mi yoksa hep mi vardır bilemiyorum. Ama bu sayede hiç terlemeden bir tatil geçirdik. Restoran da ağaçlar altında olduğu için öğlen kaçacak delik aramıyorsunuz. Her zaman oturup keyifle içeceğinizi veya çayınızı içebileceğiniz gölge serin bir masa veya bahçede keyifli hamaklar bulabiliyorsunuz.
Özetle; çok lüks beklemiyorsanız, yeşil ve denizi bir arada yaşamak istiyorsanız, sakinlik arıyorsanız veya çocuklarınız varsa (ilginç bir şekilde hem çocuklu aileler hem de sakinlik arayanlar aynı mekanda çok mutlu olabiliyor) burası size göre.