Otel odaları geniş bir alan üzerine inşa edilmiş beş farklı binada yer alıyor. Otelin ana girişinin hemen sağındaki birinci binanın ikinci katında, deniz manzaralı bir odada kaldım. Oda gayet geniş ve ferahtı. Tek kusuru ana binadaki dev havalandırma fanı 24 saat çalıştığından sesi odadan duyuluyordu. Geceleri rahatsız edici bir durum.
Çok büyük olmayan iki havuzu var ve neredeyse gün boyu çocukların oyun alanı haline dönüşmüş. Otelin tanıtım resimlerindeki gibi havuzda yüzebileceğinizi hayal etmeyin, zira kalabalıktan kulaç dahi atamıyorsunuz.
Denize girerken "deniz kestanesi" uyarılarıyla karşılaşıyorsunuz; ancak denizde 10 metre kadar ilerledikten sonra incecik kum ve berrak bir suya kavuşuyorsunuz. Öğlene kadar çarşaf gibi olan deniz, öğleden sonra genelde dalgalı oluyor.
Anlayamadığım garip kurallar da vardı: Kapalı yüzme havuzunda çocuğunuzla saat 13'e kadar yüzebiliyorsunuz, ebeveynleri yanındayken dahi 16 yaşından küçük çocukların spor merkezine girmeleri yasak, bisiklete binmek ücretsiz; ancak, 50 euro kaparo vermeniz gerekiyor...
Yemekler, Türkiye'deki herşey dahil otellerdeki gibi ne isterseniz onu alıyorsunuz. Ancak ana yemekler, tatlılar, salatalar vs Türkiye'dekiler gibi zengin değil. Rezervasyon gereken restoranlarından Ouzu'yu öneririm, diğerlerinin pek bir özelliği yok.
Otelde çalışan görevlilerin tutumu ise kusursuz: Hizmet mükemmel...
Nea Moudania'ya her saat başı shuttle servisi var. Sıcağa dayanabilirseniz, çarşamba günleri Halkidiki'nin en büyük pazarı açılıyor ve oldukça renkli bir pazar.