Yunanistan gezimizin son durağı olan Rodos Park son derece tatmin edici bir otel. Lokasyonu deniz için 10-15 dk kadar yürümeye aldırmazsanız mükemmel, eski şehirle yeni şehrin tam ortasında ve ikisine de ulaşım 2 dk sürüyor, özellikle akşam dönüşte müthiş konfor sağlayan bir olay. Şehir oteli ile resort arası butik bir otel (50 oda civarı odası var). Oda büyüklüğü yeterli, tatil otellerinde pek rastlanmayan şekilde yerler halı kaplı (ben halı severim) temizlik iyi, odalar son derece sessiz, yataklar son oldukça rahat ve konforlu, klima mükemmel ötesi çalışıyor, açar açmaz oda buz gibi oluyor, buklet malzemeler Yves Rocherin organik ürünlerinden seçilmiş, çok havalı :), odalarda balkon olması çok keyifli. Personel genel olarak çok iyiydi, özellikle resepsiyonistler harikalar. Personelle ilgili söylenebilecek tek eksi nokta yiyecek içecek müdürü olduğunu öğrendiğimiz ablanın sabah kahvaltılarında kendi personelinin bile suratını asmasına yol açan huysuz ve aksi tavırları, ekmek kızartma makinesinin başında bekliyordum ki ansızın belirip yanmayan ekleri makineden çıkarıp bakması ve hoop ekmekler yanıyor deme şekli son derece kaba ve saygısızca idi. Kahvaltı tatil beldelerine göre oldukça dolu ve lezzetli, kesinlikle kahvaltı dahil alınmalı. Otelde ortalama bir havuz var, deniz dönüşü rahatlamak veya gün boyu havuz kenarında pineklemek isteyenler için yeterli bir ürün. Spa mevcut, denemek istedik ancak bir türlü zaman bulamadık, ilgi çekici duruyordu. Otelin en üst katında bulunan bar manzara ve servis olarak çok başarılı ancak şehre göre hafif pahalı, margarita 11 EU bira 5 EU, barmen güleryüzlü ve yetenekli bir genç kardeşimiz, hesabı öderken biraz koysa da barda takılmaktan keyif aldık. Otel genelinde ücretsiz wifi var bazen sorun yaşatsa da genel olarak iyi ve hızlı idi. Rodosta bundan iyi bir otel olduğunu sanmam, bütçeniz el veriyorsa başka yer bakmayın, 100% tavsiye edilir.