Safranbolu' yu uzun zamandır merak ederdim. Nişanlımla birlikte gittik ve gitmeden önce de web sitesindeki fotoğraflara bakarak bu otele rezervasyon yaptırdık. Konağa gece gittik, giriş bölümü son derece kasvetli. Bize bu gece idare edin, sizi yarın öndeki konağa alacağız, diyerek bizi arkadaki konağa yerleştirdiler. Duş almak için banyoya girdiğimde su akmıyordu. Banyonun kapısının üstünde örümcek ağı vardı. Görevli çağırdık, geldi baktı; bize burada evinizde gibi kalabilirsiniz, zaten kızlı erkekli geliyorlar; sevgililer gününde filan kapatıyoruz, eğleneniyorlar gibi son derece seviyesiz imalarda bulundu. Güç bela su aktı, ancak eşyalarınızı koyabilecek yer bulamadığınız gibi, kapı yanında bir havlu askısı bile yok, eşyanızı çiviye asıyorsunuz. Duştan sonra odada giymek için kullan at terlik aradım; ancak tabi ki o da yoktu. Resepsiyondaki görevli bize, Safranbolu' da böyle şeyler aramayın diye akıl vermeyi ihmal etmedi.
Sabah uyandık, kahvaltı mahzen gibi bir yerdeydi; şansımıza elektrik de kesikti. Girdik karanlıkta güç bela kahvaltı için tabağımıza birşeyler koymaya çalıştık. Çay zaten yoktu. Nişanlım, bari bakkaldan sallama çay alın da kahvaltı yapalım deyince biri gidip alıp getirdi. Ev sahibi olan Hatice Hanım denilen kişi, ellerini bahçedeki süs havuzunda yıkarken, biz tabağımızdaki büzüşmüş zeytinlerle, haşlanmış patateslerle sefil kahvaltımıza devam ediyorduk. Kahvaltıyı bitirip, direk başka biryer aramak için konaktan ayrıldık. Çeşmeli Konak diye bir yer bulduk ve hemen Hatice Hanım konağına geri dönüp; eşyalarımızı topladık.
Berbattı, böyle işletmelerin turizm katliamı yapmasından iğreniyorum. Beceremeyen yapmasa ne iyi olur.
İkinci konak gerçekten harikaydı. son derece temizdi. Orada 3 gün kaldık ve çok memnun ayrıldık. Herkese tavsiye ederim.