Banyonun küçük olması, suyun tazyikli olmaması ve arabanızı otelin önüne park edemiyor olmanız dışında hiçbir sorunu olmayan tertemiz bir otel. Kedi sevmeyenlerin kesinlikle gitmemesi gerekir çünkü Michelle'in tam 19 tane kedisi var otelin bahçesinde. Mustafa ve Michelle her konuda cana yakın ve her ihtiyacınıza bir çözüm mutlaka üretiyorlar. Her gün havlular, iki günde bir çarşaflar değiştiriliyor. Giderken yanınızda banyo ve Plaj havlusu götürmenize gerek yok çünkü Michelle tertemiz havlularla bekliyor bütün misafirleri. Herkese aynı özenle yaklaşıyor olmaları ayrı bir güzel tabi. Ilk gün yastık alçak geldiği için altına havlu koymuştum, ertesi gün odaya geldigimde Michelle ekstra bi yastık koymuştu, kahvaltıda ilk gün yemediklerim ikinci gün tabağımda yoktu aksine sevdiklerimden vardı ve buna benzer bir sürü şey, bilmiyorum bu cümleler ne kadar özenli yaklaştıklarını açıklıyor mu? Ayrılırken çok yakın arkadaşınızdan, akrabanızdan ayrılıyor gibi bir duyguya kapılıyorsunuz. Tekrar yolumuz Side'ye düşerse başka bir adres aramam, hatta sırf onları görmek kedileri sevmek için 1-2 günlük seyahatler bile düşünmüyor değilim. Lüks değil, pahalı değil, her şey dahil değil, odalar kocaman değil ama aradığınız şey huzurlu bir tatilse burası harika. Ayrıca yemekleri çok güzel, tavuk, balık, et, sebze aklınıza ne gelirse tarif ediyorsunuz ve istediğinizden daha lezzetli bir şekilde masanıza geliyor. Yemek fiyatları günlük hayata göre çok uygun değil ama civar restoranlara göre hem çok daha kaliteli hem de daha uygun fiyatlı. Yemek yerken, kitap okurken, kahve içerken hem kedileri sevebilirsiniz hem de sıcacık bir sohbet ortamınız olur. Son olarak kedilerin hepsi ayda bir veteriner kontrolünden geçiyor, geceleri kulübelerinde uyuyorlar, sandalyede yatarlarken bulabilirsiniz ama asla masalara çıkmıyorlar, odalara girmiyorlar.