Yıllar önce yelken eğitimi alırken uğranılıp, bir gece kalınıp, yemek yenilip ta ki düne kadar önümüze gelen herkese büyük bir özenle anlattığımız yer! Bildiğiniz fabrikaya bağlamış, gözünü para bürümüş ve tüm lezzetler, hizmet, servis her şey bir kalemde çöpe gitmiş ve olmasa da, gidilmese de olur denilen, lezzetten çok şov amaçlı gidilen içler acısı bir fabrika olmuş!
Ne para ne de zaman harcamanıza değmez. Biraz ilerisinde hayatını balıkçılığa adamış Kaptan’ın Yeri (Sabit Kaptan, teknesi iskelede bağlı) var, arayın ya da gündüzden uğrayın ve ne istediğinizi söyleyin ama o sabahın erken saatlerinde ama kışın en alasından tuttuklarından siparişinizi verin akşama en alasından kendisi bizzat mutfakta çalışarak geldiğinizde sizlere hazırlasın. Çocuklar, servis elinden geleni yapıyor yetişmek için ama siz ısrarla şehirdeki aksamayan servisi istiyorsanız şehirde kalmaya ve o restauranta giderken o trafiğe katlanmaya devam edeceksiniz çünkü Octopus’ta dahi o servis en kral şekilde aksıyor ve rakınıza buzunuzu kalkıp kendiniz alıyorsunuz! Nasıl olmasın ki, 60 kişilik misafire hizmet vermesi gereken mutfak, servis 150-200 kişiye servis vermeye çalışıyor ki olmuyor, olamaz! Paranın tatlı yüzü!