Gerçekten çok iyi! Madde madde anlatayım:
*Dalaman Havalimanı'ndan transferle sahile kadar geldik (2 saat 15 dk civarı sürüyor) orada otelin kaptanlarından Soner Bey bizi tekne ile alıp otele bıraktı. Otele karadan ulaşım yok. Soner Bey'den gördüğümüz güler yüz ve nezaket tatil boyunca tüm personelde de devam etti. (Bizi merkeze götüren Kaan Kaptan da aynı şekilde)
*Otel bir yamaç üzerinde, yani odalara gitmek için merdiven çıkmanız gerekiyor. Tavsiyem sahile yakın oda istemeniz. Deniz manzarası şart olmamakla beraber önü açık ve küçük bir terası olan bizim odamız Afrodisias 6 tüm ihtiyaçları karşılar.
*Oda gerçekten çok temiz ve hiç böcek çıkmaması çok şaşırttı. Sivri istisna tabi ki :)
*Odaya yerleşme anınızdan itibaren sizinle çok yakından ilgileniyorlar. Hiç boşluğa düşüp şimdi ne yapacağım ne taraftan gideceğim diye düşünmüyorsunuz. Biz akşamüstü vardık. Sahilde nereye oturabileceğimiz, ihtiyacımız olabilecek her konuda bilgilendirildik. Sedat ve Sonat Bey bir an olsun bizi ilgisiz bırakmadı.
*Her gün saat 17:00'de çay ve yanında tatlı ve tuzlu fırından yeni çıkmış kurabiye, börek vs. servis ediliyor. O kadar lezzetli ki anlatamam. Her şeyi kendileri yapıyormuş. Zaten yerken tazeliğini anlıyorsunuz. Bazı yorumlarda miktarın yetersizliğinden dem vurulmuş. Benim gibi obur biri bile artık dördüncü günün sonunda acıkmadan yemekten zorlanmaya başladı. Her şey dahil konseptlerde tabağı ağzına kadar doldurma kültüründen yavaş yavaş uzaklaşmamız lazım. Porsiyonlar fazlasıyla yeterli.
*Akşam yemeğinin dahil olması (yarım pansiyon) ve yorumlarda okuduğum seçme şansı olmayışı konusu açıkçası anlatıldığı gibi değil. Sonat Bey günün menüsünü açıklıyor, ana yemek örneğin balıksa tercihimize göre et veya tavuk da alabileceğimizi belirtiyor. Her şey o kadar lezzetli ve kararında ki şikayet etmek şöyle dursun büyük bir mutlulukla geleni kabul ettik :) Normalde fazla balık yemeyen biri olarak bir akşam Adana var dediklerinde balık tercih ettim. Değişiklik hakkımı sadece orada kullandım. O kadar lezzetli :)
* Yarım pansiyon olması sebebi ile tüm içecekler ücretli. Bunu bilerek gidin. İstanbul fiyatları ile bir fark göremedim. Sadece şaraplarda birer seçenek kadehli geri kalanlar şişe olarak satılıyor ve biraz pahalı. Ama yarım şişe içtiyseniz ertesi gün aynı şişeden devam edebiliyorsunuz. Benim gibi çok içemeyen biri için gayet makuldü.
*Akşam yemeğinde içki servisi, ufak bir muhabbet ve muhteşem bir manzarada, varla yok arası hafif bir müzik eşliğinde içkinizi yudumlayıp yemeğinizi yiyorsunuz. Bu cümlede iki önemli şey var "hafif bir müzik, ufak bir muhabbet". Çok içten ve samimi olan personel asla sınırlarınıza girmiyor. O kadar kararında bir samimiyet ki profesyonellikleri hayran bırakıyor. Müzik... Tatillerdeki en büyük yaram. Milletçe yemek yenen, denize girilen yerlerde nasıl ve ne yükseklikte müzik yayını yapılabileceğini öğrenemedik. Gün içinde hiç, akşam yemeğinde de bar tarafında çook kısık bir müzik var. Gerçekten huzur bu olmalı.
*Kahvaltı müşteri sayısına göre açık büfe veya serpme olabiliyor. Lezzetten artık bahsetmeme gerek yok sanırım.
*Beliz Hanım bizzat size hoşgeldiniz diyor ve ara ara masanıza uğrayıp bir ihtiyacınız olup olmadığını soruyor. Çok zarif.
*Tüm çalışanlar güler yüzlü. Merdivende tesadüf karşılaştığınız ve bir iş yetiştirmeye çalışan personel bile durup gülümsüyor. Beliz Hanım bunu nasıl başarmış gerçekten bravo. Ya insan seçiminde çok başarılı ya da personel yönetiminde. Güleryüzde bir samimiyetsizlik hissetmiyorsunuz.
* Müessesede "hayır", "maalesef" gibi kelimeler hiç duymadık. Ne isteseniz bir şekilde gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Biz de imkansız bir şey istemedik elbette ama demeye çalıştığım şey şu ki lüks denen şey maddi bir şey değil, bir his. Siz burada lüksü gerçekten hissediyorsunuz. Sizi değerli hissettiriyorlar.
Keşke yandaki Baldan Suites denen işletmeden akşamları yüksek sesli Türkçe pop müzik de gelmese.
Her şey için çok teşekkürler. Bizim için harika bir tatil oldu. Herkese tavsiye ederim.