Giriş kısmından başlıyorum otele giriş saati 14:00 olmasına rağmen bizi 14:45de odamıza anca aldılar. Odaya girdiğimizde odadaki kahve bardaklarının dibinde çay/ kahve kalıntıları duruyordu değişmesini söyledim görevli bardağı aldı, abartmıyorum banyomuza girdi bardakları suda çalkaladı ve odaya geri koydu :)) şaka değil. Yemeklerde yemekhanede gibi 50 kişilik sıralar oluşuyor bir patates kızartması alacağım diye sıra bekliyorsunuz lise günlerime döndüm diyebilirim. Mezeler sabit çeşitsiz ve lezzetsizdi. Bir gün köfte çıktı sadece biz değil insanlar hayatlarının en kötü köftesi olduğunu söylüyordu. Yani normalde gördüğümüz sebze yemekleri, gratenli yemekler ızgara tavuk vs hiçbir şey yoktu. Kahvaltıda da paket sürülebilir peynir vs yoktu ana yemek olarak mesela sucuklu yumurta vs hiç değişiklik olmadı sadece önceden hazırlanmış omletler krepler ve haşlanmış yumurta. Snack bar güzeldi gözlemeleri beğendik. Gelelim denize. Kuşadası’nı bilmiyorsanız otelin konumu sevgi plajı denen uzun kumsalın ilerisi ve oranın denizi sadece sabah max 8.30a kadar dalgasızlar . Deniz dalgalı ve oldukça yosunluydu hiç sevmedik kumsal temizdi görevliler çok iyiydi genel olarak personel iyiydi zaten. Havuzu da temiz görünüyordu. Denizde şezlong çok rahat bulunuyor çünkü pek girilecek gibi olmadığı için insanlar erkenden otele dönüyor :)) İçecek imkanı güzel 4 tane bar vardı sanırım en azından orada sıra yok abartmıyorum kahvaltıda salatalık almak için bile sıra bekledik çok ilginç bir deneyimdi cidden.