Paul Haeberlin ailesinden getirdiği geleneklerle kendi tecrübesi ve bilgi birikimini mutfağında yerel tatlarla modern mutfağın birleşimi için kullanıyor. Tadım menüsüyle yolculuk yapmak keyifliydi. Yemeğe eşlik edecek şarap seçimimi Alsas bölgesinin yerel şaraplarından yana kullandım, bana göre bu bölgedeki şaraplar yerel mutfakla çok iyi uyum sağlıyor....Girişlerde Gustave Lorentz Muscat 2015 tatlı ve aromatik bir başlangıç için iyi bir seçim, ardından Andre Dussourt Riesling Scherwiller 2014 gerek Kırmızı Tuna gerekse Alabalıkla uyumluydu... Dashi, Karalahana ve tütsülenmiş Yılan Balığı ile servis edilen Kaz ciğeri ve Dana filet mignon yanında Joseph Cattin Steinbach Pinot Noir 2012 gecenin en iyileriydi diyebilirim. Çok çeşitli peynirler arasından peynir tabağı oluşturmak isteyenler "Haeberlin"in degüstasyon menüsünde, bu şansa da sahip oluyorlar ve 15-20 çeşit peynirden istediklerini tadabiliyorlar. Tatlılardan özellikle şefin değişik bir yorumla sunduğu, sıcak ravent yatağında servis edilen Gewürztraminerli İtalyan tatlısı "Zabaione"u çok yaratıcı bulduğumu söylemeliyim. Mango-Limonlu Mereng Pie ve yanındaki Kombawa yapraklı dondurma ardında gelen çikolata ikramı ve Espresso gecenin tatlı noktalanmasını sağlayan güzel ayrıntılardı. Burası bence gerek servis kalitesi gerekse damak çatlatan lezzetleriyle elinde bulundurduğu 3 Michelin yıldızını hak ediyor. Alsas'a bir kez daha gelecek olsam yine burayı ziyaret ederim... Personel gerekli İngilizce açıklamaları yapıyor fakat tadım menüsünün basılı İngilizce bir versiyonunun hazırlanmamış olması bana göre bu kadar üst düzey bir restorana göre eksi puan, o sebeple servisten 1 puanı kırdım.Devamı