Mumbai karmaşık ve kalabalık gibi görünse de, burada huzurlu anlar da bulabilirsiniz. Kağıt külahtan aheste aheste bhelpuri'nizi yerken Chowpatty Plajının kumlarında dolaşın, ardından kısa bir yürüyüşle, bir zamanlar Mahatma Gandhi'nin yaşadığı, stratejisini kurduğu ve sonunda tutuklandığı Mani Bhavan'a gidin. Pazarlar baharat veya hediyelik eşya almak için heyecan veren yerlerdir. "Varoş Milyoneri" adlı filmin ünlü yaptığı Dharavi'de, yaklaşık bir milyon insan için Mumbai yaşamının nasıl olduğunu görmenize olanak verecek şaşırtıcı bir rehberli bir tura katılın.

Pırıltılı kumarhaneler ve birinci sınıf kalitede oteller bir zamanlar Portekiz sömürgesi, şimdi ise Çin Halk Cumhuriyeti'ne ait bir özel yönetim bölgesi olan Macau'da sizi bekliyor. Gezginler Macau'nun Las Vegas pırıltısı ve büyüleyici tarih karışımına bayılacaklar. Keşfedebileceğiniz en güzel yerler arasında şunlar sayılabilir: St. Paul harabeleri, şu anda UNESCO Dünya Mirası listesinde olan 16. yüzyıl Katolik kilisesine sahip bir cephe ve Guia Kalesi.

Ubud köy kümesi, ünlü Bali masajını denemek ve Asya’nın en iyi spa merkezlerinden birinin havasını solumak için ideal yerdir. Akubası, refleksoloji, esneme ve aromaterapi, adanın kendine has sıkılıktaki masaj tedavilerinde ön plana çıkıyor. Ubud ayrıca Bali sanat sahnesinin capcanlı merkezi olup, müze ve galerilerden oluşan küçük bir hazineye ev sahipliği yapmaktadır. Yüzlerce uzun kuyruklu afacan şebeğe ev sahipliği yapan, yakındaki doğal rezerv Maymun Orman Parkında gezinin. Gunung Kawi’deki mezar geçitleri vadisini kaçırmayın.

Kuta, Bali'deki en iyi plajları barındırmaktadır, sekiz kilometre uzunluğundaki tertemiz kumlarla kaplı kumsalları sörfçüler ve güneşlenmek isteyenler için bir çekim yeridir. Altın renkli güneş batarken canlılar, yani parti canlıları ortaya çıkar. Kuta'nın gece hayatı neredeyse çılgıncadır, dünyanın her yerinden gelen turistler iyi giyimli bir sünger gibi Kuta tecrübesini içlerine çekmek için restorandan gece kulübüne geçerler.

Uçsuz bucaksız görünen güneşli sahilleri, büyüleyici kasabaları, görkemli yatları ve pek çok ünlünün akın ettiği Fransız Riviyera’sı, “Belle Epoque” dönemini hala canlı tutmaktadır. Kasabaların çoğu yürüyerek gezilebilir. Ucuz ve güvenilir demiryolu sistemi ile de şehirler ve kasabalar arasında seyahat edilebilir. St-Tropez, Nice, Cannes, Antibes, Villefrance-sur-Mer ve St-Jean-Cap-Ferrat gibi meşhur mekanlar, Picasso, Matisse ve Bizet gibi sanatçıların esintilerini hissettirerek, ziyaretçileri büyülemektedir. Yüzün üzerinde müze ve 150’nin üzerinde galeri ile sanatsal atmosfer de oldukça canlıdır.