Desteklenmeyen bir internet tarayıcısı kullandığınızı fark ettik. Tripadvisor internet sitesi düzgün olarak görüntülenemeyebilir.Aşağıdaki internet tarayıcılarını destekliyoruz: Windows: Internet Explorer, Mozilla Firefox, Google Chrome. Mac: Safari.
Kuşadası'nın Ege kıyı şeridi boyunca uzanan plajlar toprak açısından olduğu kadar atmosfer olarak da çok çeşitlidir. Bir zamanlar sadece kadınlara yönelik olduğu için o şekilde adlandırılan Kadınlar Plajı gece kulüpleriyle, hediyelik eşya satıcılarıyla, restoranlarla ve tabi güneş ve yüzme sevdalılarıyla doludur. Etrafı çimle çevrili Gold Plajı bakımlı ve huzurlu bir yerdir. Buradan, plaj barları, havuz masaları ve su sporları için tam bir cennet olan Long Beach'e kadar at sırtında gidin.
Bir zamanlar birkaç bin nüfuslu şirin bir balıkçı köyü olan Bodrum son yarım yüzyılda bir rönesans yaşamıştır ve bir zamanlar sakin bir topluluğa ev sahipliği yapan bu yerden Türkiye’nin en popüler tatil noktalarından biri çıkmıştır. Yazarların, aydınların, sanatçıların ve müzisyenlerin uzunca bir süre evleri veya ikinci evleri olarak gördükleri bu Ege kasabası, parıltılı gece hayatına paralel olarak güçlü bir kültürel doku da sergilemektedir. Rüzgarlı plajları ve parıldayan suları, mükemmel plaja arka fon oluşturmaktadır.
Viyana'da kahve evi sadece bir ikinci adres değil aynı zamanda bir kurumdur. Bir hamur işi ve sert bir espresso ile gazeteye dalmak; UNESCO'ya göre resmi olarak Viyana kültürüne ait bir meşgaledir. Sachertorte'de rehbersiz bir tura çıkarak, İmparatorluk Sarayı, Devlet Opera Binası, Kirche am Steinhof veya Kunsthistorisches Müzesi gibi şehrin şaşırtıcı geleneksel, Ayrılıkçı ve modern mimarisini görün; gösterişli geometri konusunda örnekler yaşayacaksınız.
Seine'de gezinerek ve Eiffel Tower ile Zafer Takı gibi simgelere hayranlıkla bakarak geçirilen bir günün ardından dinlenmek için bir kaldırım kafesinde pain au chocolat ile oyalanmak …mükemmel Paris deneyimi boş vakitle canlılığı bir arada sunar, enfes yemekler ve Louvre'daki eserlerin keyfini çıkaracak yeterince zaman da vardır. Notre Dame'da ruhunuzu uyandırın, Marché aux Puces de Montreuil'de pazarlıklara girişerek güzel parçalar alın veya Marché Biologique Raspail'de hediyeliklere bakın, sonra hepsini taçlandırmak için Moulin Rouge'da bir risqué şovuna gidin.
Labirent gibi sokaklarında pedal çevirmek biraz karışık gelse de Amsterdam gerçek bir bisiklet şehridir. Siz yürüyerek dolaşın, pişman olmayacaksınız, Jordaan ve Rembrandtplein meydanını keşfederken zarif kanallar harika bir fon oluşturur. İsterseniz Red Light Bölgesi'ne uğrayın; ancak o zaman gerçekten böyle bir yerde bulunduğunuzu anlarsınız. Anne Frank Evi bir gezginin yaşayabileceği en etkileyici deneyimlerden biridir; Van Gogh Müzesi ise heyecan verici bir sanat koleksiyonu barındırır.
Shoreditch’in fiyakalı tarzından Camden’ın “punk” havasına ve şık Portobello Caddesi’ne kadar Londra, size birçok dünyayı bir arada yaşatır. Şehrin enerjisi, her günün diğerinden farklı olmasını sağlar. Kraliyete ait ya da tarihî mekânları keşfedin, görülecek yerler listenizdeki simgesel yerleri tek tek ziyaret edin, seçkin Michelin yıldızlı restoranlarda yiyip için, geleneksel bir pub’da bir “pint” biranın tadını çıkarın ya da dolambaçlı Arnavut kaldırımlı sokakların arasında kaybolun. Londra söz konusu olduğunda olanaklar sınırsızdır.
* Fiyatlar, ortaklarımız tarafından sağlanmakta ve ortaklarımızca bilinen tüm vergi ve ücretler dâhil gecelik oda fiyatlarını yansıtmaktadır. Daha fazla ayrıntı için lütfen ortaklarımıza bakın.