Desteklenmeyen bir internet tarayıcısı kullandığınızı fark ettik. Tripadvisor internet sitesi düzgün olarak görüntülenemeyebilir.Aşağıdaki internet tarayıcılarını destekliyoruz: Windows: Internet Explorer, Mozilla Firefox, Google Chrome. Mac: Safari.
Türkiye’nin merkezinin güneyinde, Ankara’nın güneydoğusunda bulunan ay manzaralı bölge Kapadokya, peri bacaları adı verilen eşsiz jeolojik oluşumları ile ünlüdür. Büyük, koni biçimindeki oluşumlar, çevredeki yumuşak volkan tüflerinin erozyona uğramasıyla zaman içinde oluşmuştur. Geçmiş kültürler, bu oluşumları ev ve kale (Üçhisar Kalesi gibi) olarak kullanmak üzere şekillendirmiş ve hatta Kaymaklı ve Derinkuyu gibi tamamı yer altında olan şehirler de ilk dönem Hristiyanları tarafından saklanma yeri olarak kullanılmıştır. Kayseri civarı, bu bölgeye geçiş kapısı gibidir.
Antalya’nın yaklaşık 100 kilometre doğusunda Side bulunur, burası eski çağların önemli bir başka liman şehridir. Side başlı başına popüler bir tatil mekanı olmuştur, ancak Antalya’dan buraya gün içinde seyahatler de yapılabilir. Köyde tablo gibi bir manzara, dar sokaklar, muhteşem bahçeler ve insanı yüzmeye davet eden upuzun, beyaz plajlar vardır. Roma hamamı ve deniz kenarındaki Apollo tapınağı sütunları gibi görkemli antik anıtlar, modern zamanlarda tatil zevkini tarihin hazineleriyle mükemmel şekilde birleştiren bir tablo oluşturmaktadır.
Ankara Çayı kıyılarından dimdik yükselen, Türkiye’nin başkenti ve ikinci en kalabalık şehri Ankara, tarihindeki çeşitli medeniyetlerin kalıntılarıyla bezenmiş modern bir Avrupa metropolüdür. Hitit, Frig, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerine ait eski kaleler ve harabeler tüm şehri baştan başa bezemiştir. Modern şehir hükümet ve meclis binalarına, büyük üniversitelere, askeri alanlara, konsolosluklara, hareketli gece hayatına ve şehrin en eski parkı olan Gençlik Parkı’na ev sahipliği yapmaktadır.
Bir zamanlar birkaç bin nüfuslu şirin bir balıkçı köyü olan Bodrum son yarım yüzyılda bir rönesans yaşamıştır ve bir zamanlar sakin bir topluluğa ev sahipliği yapan bu yerden Türkiye’nin en popüler tatil noktalarından biri çıkmıştır. Yazarların, aydınların, sanatçıların ve müzisyenlerin uzunca bir süre evleri veya ikinci evleri olarak gördükleri bu Ege kasabası, parıltılı gece hayatına paralel olarak güçlü bir kültürel doku da sergilemektedir. Rüzgarlı plajları ve parıldayan suları, mükemmel plaja arka fon oluşturmaktadır.
Yüzyıllar boyunca bu kıymetli kara parçasına pek çok kültür kendi damgasını vurmuştur. Günümüzde, bu etkileri, İstanbul’un mahallelerini birinci elden keşfederek deneyimleyebilirsiniz. Sultanahmet’teki kutsal yerleri, Beyoğlu’nun 19. yüzyıl şıklığını, Nişantaşı’nın lüks modasını, Kadıköy’ün coşkulu kafe ahalisini ve Beşiktaş’ın futbol aşığı sokaklarını gördüğünüzde, gezginlerin neden “İstanbul tek bir şehir değil, bir şehrin içinde pek çok şehirdir” dediklerini çok daha kolay anlarsınız.
Çeşme dünyanın her tarafından her tip sörfçüyü kendine çeker: Rüzgar sörfçüleri, uçurtma sörfçüleri, normal sörfçüler. Sörf yapabiliyorsanız muhtemelen Çeşme’de sörf yapmak isteyeceksiniz. Ege kıyısındaki bu tatil beldesinde her şey suyla ilgilidir. 16. yüzyıldan kalma Çeşme Kalesi bile safir denize bir taş atımı mesafededir. Plajlar altın gibi, okyanus suyu ılık ve ortam lüks ama dost canlısıdır.
* Fiyatlar, ortaklarımız tarafından sağlanmakta ve ortaklarımızca bilinen tüm vergi ve ücretler dâhil gecelik oda fiyatlarını yansıtmaktadır. Daha fazla ayrıntı için lütfen ortaklarımıza bakın.