Çırağan Palace Kempinski İstanbul'a hoş geldiniz! İstanbul'da sizin için ikinci bir yuva olma arzusundaki bu otel, konaklamanızı daha keyifli kılmak üzere birçok farklı tesis olanağı sunuyor.
İstanbul'un ünlü gezilecek yerlerinden Taksim Meydanı'na (2, 7 km) ve Beyoğlu'ya (3, 5 km) yakınlığı sayesinde Ciragan Palace Kempinski'de kalan konuklar buraları kolayca gezebilir.
Sakin otel arayanlara Çırağan Palace Kempinski İstanbul iyi bir seçenek. Odalarında düz ekran televizyon, klima ve mini bar sunan işletme, konuklarına ayrıca ücretsiz wifi da sağlıyor.
Otelde concierge ve oda servisi hizmetleri mevcut. Ayrıca konuklar havuz ve kahvaltı gibi olanaklardan yararlanabilir. İşletme bu sayede İstanbul seyahatine çıkanlar için gözde bir seçim. Aracıyla gelen konuklar için otopark hizmeti mevcut.
Eğer İtalyan restoranı seviyorsanız, yörenin bu sevilen mutfağını tadabileceğiniz Scalatta, Zucca Pizza & Cafe ve Vegan İstanbul, Çırağan Palace Kempinski İstanbul'a oldukça yakın.
Yapılacak bir şey arıyorsanız, Dolmabahçe Palace'ye (1, 5 km), Ortaköy'e (0, 7 km) ve Beşiktaş'a (1, 9 km) uğrayarak güzel vakit geçirebilirsiniz. Üstelik hepsi de Ciragan Palace Kempinski'ne yürüme mesafesinde.
Çırağan Palace Kempinski İstanbul ile İstanbul'un en iyi deneyimlerini ayağınızın dibine geliyor. Böylece tatilinizde hem dinlenip hem de keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Otelde çalışan personellerin ilgi ve alakası oldukça kibar ve düzgündür...Resepsiyondaki çalışan personellere ayrıca teşekkür ederiz..Oda temizliği düzgün deniz manzaralı odalar şahane burda birgün değil bir ömür yaşanır..
Otelin ambiansı,tarihi geçmişi,eşsiz Boğaz manzarası ve bunun yanında modern,pırıl pırıl temiz bir otel. Herşeyden önemlisi personelin ilgisi bizi çok memnun etti. Özellikle resepsiyon çalışanlarına teşekkürler. Tavsiye ediyoruz.
09Kasım tarihinde eşim ve kızım ile Çırağan otelini tercih ettik.Personelin sıcak ilgisi resepsiyonda başladı.Bizi memnun etmek için ellerinden geleni yaptılar.Otel mimari olarak bize Osmanlı tarihinin dokusunu hissettirdi. Çok memnun kaldık ve tafsiye ederiz.
Türkiye’nin İlinin Beşiktaş İlçesinde, Çırağan Caddesi Üzerinde Bulunan Tarihi Saray. Çırağan’ın Bugün Beşiktaş Ve Ortaköy Arasında Bulunan Yeri 17. Yüzyılda “Kazancıoğlu Bahçeleri” Diye Bilinirdi. 18. Yüzyılda Beşiktaş Kıyılarını Süsleyen Denize Nazır Saraylar Ve Bahçeler Lale Devri Diye Bilinen ‘Çiçek Ve Müzik Aşkı’ Döneminin En Önemli Simgelerinden Sayılmıştır. Bu Dönem, Bir Eğlence Olduğu Kadar Bir Kültür Parlaklığı Devriydi. Dönemin Hükümdarı Olan 3. Ahmed Buradaki Mülkünü Gözde Vezir-i Azam’ı İbrahim Paşa’ya Hediye Etmiş Ve İlk Yalı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Tarafından Eşi Fatıma Sultan ( 3. Ahmed’in Kızı) İçin İnşa Ettirilmiştir. Kendisi Burada Çırağan Şenlikleri Denilen Meş’ale Şenliklerini Düzenletmiştir. İşte Bu Olaylar Dolayısıyla Bu Alan Farsçada Işık Anlamına Gelen ‘Çırağan’ İsmiyle Anılmaya Başlanmıştır. Sultan 2. Mahmud 1834’te Bu Alanı Yeniden Yapılandırma Kararı Alır. Önce Mevcut Olan Yalıyı Yıktırır. Yapının Etrafında Bulunan Okul Ve Cami Ortadan Kaldırılır Ve Mevlevihane Yakınında Bulunan Bir Yalıya Nakledilir. Yeni Saray İçin Büyük Ölçüde Ahşap Kullanılır Görünmesine Rağmen Esas Bölümün Temelinin Yapımında Tamamen Taş Kullanılmıştır. 40 Adet Sütun Dikilerek Klasik Bir Görünüm Verilmiştir. Abdülmecid 1857’de Sultan 2. Mahmud’un Yaptırdığı İlk Sarayı Yıktırmış, Batı Mimarisi Tarzında Bir Saray Planlamış Ancak 1863’te Vefat Ettiğinden Ve Parasal Sıkıntılar Yüzünden Sarayın Yapımı Yarım Kalmıştır. Abdülaziz, Yeni Sarayın İnşaatını 1871’de Tamamlatmış Ancak Stil Olarak Batı Değil, Doğu Mimarisi Seçilmiş Ve Kuzey Afrika Mimarisi Uygulanmıştır. Sarayın Müteahhitliğini Sarkis Balyan Ve Ortağı Kirkor Narsisyan Yapmıştır. Eski Çırağan Sarayı’nın Tahta Binası Yıkılarak Yerine Yenisinin Taştan Temelleri Konmuştur. Sarayın Paha Biçilmez İşlemeli Kapılarından Bin Altın Değerinde Olan Biri Vortik Kemhacıyan’ın Elinden Çıkmış. Sultan 2. Abdülhamid Bu Kapılardan Bir Tanesini, Onları Çok Beğenen Dostu Almanya İmparatoru Kayzer 2. Wilhelm’e Armağan Etmiştir. Dünyanın Her Yanından Nadide Mermer, Porfir, Sedef Gibi Maddeler Getirtilerek Sarayın Yapımı İçin Kullanılmıştır. Yalnız Sahil İnşasında 400.000 Osmanlı Lirası Harcanmıştır. Yapımına 1863’te Başlanan Çırağan Sarayı 1871’de Bitirilirken 2,5 Milyon Altın Harcanmıştır. Son Kez 1876 Yılının Mart Ayında Buraya Gelerek Bir Süre Dinlenen Sultan Abdülaziz, Halk Arasında Beşiktaş Mevlevihanesi’nin Yıktırılarak Saray Arsasına Katılmasının Uğursuzluk Getireceği Gibi Söylentiler Çıkması Üzerine Çırağan Sarayı’nı Terk Ederek Dolmabahçe Sarayına Yerleşmiştir. Sultan Abdülaziz’in Yeğeni Olan 5. Murad 30 Mayıs 1876’da Padişah Olmuş, 31 Ağustos 1876’da Tahttan Akli Dengesini Yitirdiği İçin İndirilmiş Ve Bugün Beşiktaş Lisesi Olarak Kullanılan Harem Binasına Nakledilmiştir. 29 Ağustos 1904 Tarihinde de Bu İkametgahında Vefat Etmiştir. 14 Kasım 1909’da Çırağan Sarayı Meclis-i Mebusan Binası Olarak Kullanılmaya Başlanmıştır Bu Dönemde Sarayda 2. Abdülhamid’in Büyük Sanat Koleksiyonundan Rembrandt Ve Ayvazovski’nin Eserlerine Yer Verilmiştir. 19 Ocak 1910 Tarihinde Meclis-i Mebusan Salonu’nun Üst Bölümünde Ve Çatı Katındaki Kalorifer Bacasından Çıkan Bir Yangınla Saray 5 İçerisinde Yanmıştır. Çok Değerli Antikalar, 2. Abdülhamid’in Özel Koleksiyonu Ve 5. Murad’ın Kütüphanesi’de Yanarak Kül Olmuştur. 1. Dünya Savaşı Sonunda İstanbul’un İşgal Altında Bulunduğu Dönem İçerisinde Çırağan Sarayı Harabeleri ‘Bizo Kışlası’ İsmiyle Bir Fransız İstihkam Kıtası Tarafından Kullanılmıştır. 1930’da Saray’ın Bahçesi, Beşiktaş Futbol Kulübü Tarafından Ulu Ağaçlar Kesilerek Şeref Stadyumu Adıyla Bir Futbol Sahası Haline Getirilmişti. Daha Sonradan da Prof. Bonatz Ve Ünlü Türk Mimarı Prof. Sedat Hakkı Eldem Tarafından, Buraya Turistik Bir Otel Yapılmak Üzere Tetkiklerde Bulunulmuştur. 1946 Yılında Saray’ın Bodrum Katında Bulunan Mevlevi Dervişlerine Ait Mezarlar, Bir İstihkam Yüzbaşısının Altın Aramak İçin Yaptığı Kazılarda Tahrip Edilmiş Aynı Yıl İçerisinde Saray Çıkarılan Bir Kanunla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne Bırakılmıştır. 1987 Yılında Otel Olarak Kullanılmak Amacıyla Japon Kumagai Gumi Ve Türk Yüksel İnşaat Tarafından Restorasyonuna Başlanmış, 1990 Yılında Otel 1992 Yılında İse Saray Hizmete Açılmıştır. Uzun Süren Tasarım Ve İnşaat Çalışmaları Sonrasında “Çırağan Sarayı Oteli” Oteli 1990 Yılında Açıldı. Tarihi Saray İse Kapılarını 1992 Yılında Açtı. Saray’da Bundan Sonra Yapılan Renovasyon İse 20 Nisan 2006’da Bitirildi Ve Süitleri Tamamen Yenilendi. …
Gerçekten Çırağan Kempinski otel çok güzel bir yerde boğazlı olması daha çok çok güzel havuzu sıcak ve soğuk havuzları olsun kahvaltı bölümleri olsun kahve bölümleri olsun çok iyi Jenik bir ortamda ve personel olarak çok çok güzel bir yerde kesinlikle tavsiye edebileceğim bir yerdir çok güzeldi otel diyebilirim
Bu işletmenin sahibi veya müdürü müsünüz? Yorumlara yanıt vermek, profilinizi güncellemek ve bunun gibi pek çok şeyi yapabilmek için kaydın size ait olduğunu ücretsiz olarak doğrulayın.
Kaydınızın Size Ait Olduğunu Doğrulayın